Fiziksel ve duygusal açıdan iyi olmak birbiriyle yakından ilişkili ki başımız ağrıdığında  mutlu, neşeli olmak ve diğer insanlarla bağlantı kurmaya çalışmakta zorlanırız. 

Ya da iyi bir gece uykusu, egzersiz, iyi bir yemek sonrasında kendimizi  nasıl da mutlu hissederiz, doğal olarak da sosyalleşmek isteriz .Bu arada vagus adı verilen sinirin sağlığımız ve duygusal açıdan iyi olmamız için gerekli bedensel fonksiyonların çoğunu düzenlemekte bize ekstra  yardımcı olduğunu bilelim. Bu sinir sağlıklı olabilmemiz , duygusal olarak iyi hissetmemiz aile, arkadaşlar ve hayatımızdaki diğer insanlarla pozitif etkileşimde bulunabilmemiz için düzgün bir şekilde çalışmalıdır.

Sosyal açıdan aktif olmak için  de savaşarak ya da kaçarak herhangi bir dış tehdidin üstesinden gelmeye gerek kalmadan  kendimizi güvende hissetmemiz ayrıca fiziksel olarak sağlıklı olmamız gerekir.

İyi işleyen bir sinir sistemimiz varsa ve sosyal etkileşim içinde isek yaşadıklarımızı  doğal olarak tarafsız bir bakışla  pozitif duygularla karşılayabiliriz . Güven içindeysek  önce  karşı tarafla iletişim kurmaya işbirliği içinde olmaya  ve paylaşmaya hazırızdır..

Vagus  siniri aktif olduğunda  sakin olmayı  kolaylıkla seçebiliriz.  Müzik dinleyebilir, hayal kurabilir veya meditasyon yapabiliriz. Bu belirtiler vagus sinirimizin sağlık düzeyini bize gösterir.

Vagus tonu zayif kişileri de  yine aynı şekilde  anlayabiliriz .

Sosyal etkileşimde iyi olmak, gözler ve kulakları iyi kullanma  yeteneğini gerektirir. Biriyle konuşurken size ne kadar baktığını, sizi ne kadar iyi dinlediğini  ve söylediklerinizi ne kadar iyi anlayabildiğini hissedebilirsiniz. Yüz kaslarını okuyarak bakıp bakmadığını ve dinleyip dinlemediğini anlayabilirsiniz. Korku içinde olan insanlar bizimle göz teması kurmaktan kaçınırlar, nefes alışverişleri sığdır. Nefes aldıktan sonra nefeslerini tutabilirler, enerjileri eksiktir, depresiflerdir ,coşkulu değillerdir.

Vagus siniri bedenimizdeki 12 sinirin en uzunu ve en geniş dağılım ağına sahip olanıdır. Adeta bir örümcek gibi kollarını neredeyse bütün yaşamsal organlarımıza uzatır.

Onların fonksiyonlarını düzenler ve bu nedenle sağlıklı ve mutlu yaşamaya açılan  mucizevi bir penceredir.

Enerjinin depolanması korunması ve yenilenmesini sağlayan dinlen-sindir şeklinde açıklayacağımız parasempatik sistemin temel direği olup bu sisteme ait tüm sinirlerin %75’ini  barındırır.

Beynimizi iç organlara , oradan da  ikinci beyine bağlayan bu uzun yol kalp – akciğer bronşları – soluk borusu -kulaklar – gırtlak- mide – ince bağırsak -kolon – karaciğer -safra kesesi ve pankreasa kadar uzanır. Bedenin dört bir yanına sinyaller taşırken aynı anda o bölgelerden sinyal de  toplar. Bizim için bizden fazla bizimle meşgul gördüğünüz gibi.

Kat ettiği bu uzun yolda diyaframın  da içinden geçer. Bu nedenle diyaframı kullandığımız ve hareket ettirdiğimiz her nefes bu sinirde masaj etkisi oluşturarak parasempatik sistemimizi uyarır.

Yol üstünde  beyin /kalp /bağırsak kavşağında  olup çok kritik çok işlek ve yoğundur.

Trafiğin %80’i iki beynimizi birbirine bağlayan yolda yaşanır ve enteresan  odur ki mesajların %90’ı beyinden değil mide bağırsak sisteminden yani tahmin ettiğimizden  ters yönden gelir.

Bağırsak kaynaklı içgüdülerimiz; heyecanlanınca tuvaletimizin gelmesi, midemizin bulanması, kelebeklerin uçması gibi tepkiler  zihnimizin ürettigi fanteziler değil hayatımızın çoğuna rehberlik eden gerçek sinir sinyalleridir.

-Daha sağlıklı ve güçlü vagus  tepkisine sahip kişilerin ; stres ve  hastalık sonrası hızla iyileşme olasılığı daha yüksektir.

-Oksitosin ve vagal tonun  ilişkisi bilimsel olarak ispatlanmış .Sistemi doğru işlediğimizde daha  samimi ve yardımsever insan oluruz.

-Mutluluğun temel direği olarak da adlandırılan vagus ; nefes zihin ve beden üçlemesine de etkiler. Sosyalleşin . Her durumda en iyi iyileşme ve destek pozitif sosyal ilişkilerden geçiyor.

.-Dopamin salgısını arttırarak kan basıncını düşürdüğünden kalp ritmini azaltarak fayda sağlar.

-Mide asitinin artmasını sağlayarak sindirime destek verirken bağırsak akışını düzenler, safra kesesinde toksinlerden kurtulmamıza ve yağları parçalamamıza destek olan safra salınımını arttırır.

-Kadınlarda orgazm vagus aracılığı ile olur.

-Bir yemekten sonra doyum ve ağzımızdaki tat ve tükürüğü kontrol etmeye yardımcı olur.

-Kulağımız tıkandığında öksürmemizin  nedeni  yine bu sinirdir.

-Şarkı söylerken  vagusu uyararak rahatlatırız . Şarkılarınızı şifalanmak için söyleyin ,  mırıldanın ya da sadece hmmmmm deyin.

 Mırıldanma, şarkı söyleme, mantra, ilahiler, özellikle pozitif, enerjik, ritmik şarkılar Kalp hızını  çeşitlendiriyor. Şarkı söylemek vagal hareketin çalışmasını başlatır. Hele enerjik, eğlenceli şarkıları  söylemek sempatik sinir sistemini ve vagus sinirini harekete geçirir ve sinir sisteminin normal akış durumuna geçmesine yardım eder. Ayrıca şarkı  söylemek oksitosini arttırır. Günün akışını değiştirir.

.-Aynı şekilde iç geçirmek, uzun uzun off çekmek de  rahatlatıcıdır. Sıkıntılı olduğumuzda bunları defalarca yapmışızdır nedenini bilmeden.Şimdi biliyorsunuz, sistem bizi korumak için her zaman iş başında.

-Gargara yapmak da öyle, orada çıkardığımız sesler hafifçe gelen öğürtü de uyarıcıdır.

Hani doktora gittiğinizde boğazınıza bakmak icin bir çubukla dilinize bastırır ya, insan kusacak gibi olur. Hah iste aradığımız refleks bu. 

İster şarkı söyle  ister gargara yap, arada bu refleksi çalıştırmak,  vagusu uyarmak için  seç bir uygulamayı.

-Ağlamak ve gülmek bu sinirin sağlığı açısından çok önemlidir. Bazen nedensiz bir tebessüm bile bir çok sorunu halledebilir. Sadece gülümsemeyi hayal etmekte yeterli olur. Aklınızda bulunsun ne ağlamaktan ne de gülmekten korkun, asıl korkmanız gereken ikiniz ikisinide yapamıyor olmanızdır.

Gülmek herşeyin ilacı. Vallahi öyle… Gülecek haliniz yoksa, iyi bir komedi izlemeyi deneyebilirsiniz.

Yoganın genel olarak vagus siniri ve parasempatik sistemin aktivitesini arttırdığı zaten biliniyor. Sadece 12 hafta süren klinik bir deneyde yoga yapan grubun, yürüyüş yapan kontrol grubuna kıyasla ruh hali ve kaygı düzeyinde daha fazla iyileşme gözlendi. 

-İki öğün arasında 16 saat açmak, gün içinde midemizi boş bırakmak da vagus açısından çok değerlidir. 

-Orta tempoda yarım saat yürümek de vagal tonu en çok arttıran aktivitelerdendir.

Egzersiz, spor, tai chi, dans… Hayatınızda hareket daha çok yer alsın. Başımıza ne geliyorsa hareketsizlikten geliyor. Elinize fırsat geçtiğinde  salıncakta sallanın, trampolin bulursanız zıplayın hepsi  vagusunuzu da zıplatır.

-Ara sıra soğuk duş almak da uyarmak anlamında katkı sağlayabilir.

Bedeniniz soğuğa uyum sağladığında sempatik sinir sistemi aktivasyonu (savaş – kaç) azalır, vagus sinirinin yönlendirdiği parasempatik sinir sisteminin (dinlen – sindir) aktivasyonu artar. Her türlü akut soğuğa maruz kalma vagus siniri aktivasyonunu arttıracaktır. Soğuk duş zor geliyorsa yüzünüzü soğuk suyla yıkayarak başlayabilirsiniz.

-Soluk vermenin uzun tutulduğu  ve ommm veya  hmmm gibi titreşimli seslerin oluşturulması da vagusu uyarır .

Nefes tutmak da iyi bir uyarıdır. Egzersizlerle  ve sinirlerin yeterince oyunda olduğu bir yaşam tarzı sizi yaşamda mücadele etmekten yaşamla uyumlanmak noktasına getirir mutlu ve güzel yaş alırsınız.

-Özellikle boyun bölgesine masaj yapmak vagus sinirini uyarıyor. Baskının  yoğun olduğu her  masaj genel olarak vagus sinirini harekete geçirir.  Duş başlığınızı tazyikli konumunda kullanarak kendi kendinize masaj yapabilirsiniz. Ama tavsiyem işi uzmanına bırakmak…

-Vagal ton nefes verme esnasında artar, solunumumuzu kontrollü yaparak nefes verme sürecini uzatmak suretiyle yavaşlattığımızda strese karşı vagal tonu aktive eder ve rahatlamayı hemen orada yaşarız.

Derin ve yavaş nefes alma, vagus sinirini uyarır. 

-Beslenmenize dikkat edin. Özellikle bağırsak mikrobiyotasını arttıracak besinleri tercih edin. Omega 3 kaynağı besinleri tüketmeyi ihmal etmeyin. Memleketimiz balık yönünden çok bereketli. Ayrıca güneş açısından da çok şanslıyız. Öğle saatlerinde güneşin açısı dikken  sadece 15 dakika ince derimizi güneşe göstermemiz bir kafi. (koruyucu sürmeden) D vitamini  böyle çalışıyor.

Vagus Protokol Şartları:

 Vagus sinirini uyarmak , harekete geçirmek için bu protokolü uygulayabiliriz.

Saat başı:

10 kez 3x6x5 nefes egzersizini yapmak. Nefesi 3 sn alıp 6 sn tutmak 5 sn vermek.

 -3 kez mırıldanmak veya vibrasyon yaratan egzersizler yapmak. Sevdiğiniz bir şarkıyı mırıldanarak söylemeyi deneyelim.

-Şükretmek

-Günde 3 kez ağzımızı kocaman açıp esnemek.

 Sabah diş fırçalarken veya dil temizlerken biraz gırtlağa kadar gidip öğürme refleksini uyarmak.

 -Ilık tuzlu suyla gırtlağa kadar gidip  gargara yapmak.

Bedenimiz tamamiyle iyileşme odaklıdır. Eğer bir şeyler aksi gidiyorsa, sorunlar yaşıyorsak düşünün ki ne kadar çıkmazda. Sorunların bir kendisi yine bizi daha kroniklerinden korumak için bir uyarı.

Bedenimizin bizi sevdiği, koruduğu kadar biz de bedenimizi sevip koruyalım.