Yaşadıklarınızın hiç beklemediğiniz sebeplerden olabileceğini düşündünüz mü?

Fiziksel rahatsız olduğumuzda bu  bir süre sonra bu zihinsel ve duygusal olarak da olumsuz etki yaratıyor.

Aynı şekilde fiziksel iyi görünsek de zihinsel ve duygusal  dünyamızda bir şeyler eksik ise yine bir süre sonra  rahatsızlık olarak da işaretlerini görüyoruz.

İyi haber!!! Vücudumuzun harika bir özelliği  daha var ki;  o da dengeyi korumak için bir çok sisteme sahip  olması. Burada   kilit kavram denge.

O sebeple eliminasyona bütünsel açıdan bakmalısınız ki kalıcı faydaları olsun.

Uyanık olduğumuzdan yatana kadar bedenimiz ve zihnimiz sürekli toksin yağmuru altında. Ve biz tıpkı ahmak ıslatan yağmurun altındaymışız gibi ıslandığımızı fark etmeden yürümeye devam ediyoruz.

Özellikle menopoza hazırlık döneminde tahmin edebileceğinizden daha fazla sağlık sorununa yol açıyor. Bu toksinlerin sizdeki etkisini görmek için Dünya’ya bakın.

Bizler de Kosmos’un küçük bir parçasıyız. 

Ve temizliğe önce evimizi süpürerek başlamalıyız.

Biliyorsunuz; tüm gerçekler 5 aşamadan geçer.

Önce alay edilir,

İnkar edilir

cezalandırılır 

kabul edilir

Ve baş tacı edilirler

Biz de arınırken bu aşamalardan geçeceğiz.  Bunu bize beynimiz  yapar. Beyin tembeldir. Bedenimizdeki tüm enerjinin %20 sini almasına rağmen oto pilotta olmayı, eski alışkanlıkları sürdürmeyi sever.  Eski köye yeni adet mi çıktı? Ne güzel konfor alanımızda yaşayıp gidiyorduk der durur. Sizi caydırmak için ne bahaneler üretir   onu da çok iyi biliyorsunuz. Çorbanın yanında ekmek yenir, tatlı yedim bastırmak için tuzlu yemeliyim, balıktan sonra tatalı yenir ve daha niceleri.

O yüzden size en büyük  rakip içerden gelebilir.   Bunu farkına vardığımızda kontrolü ele almak zamanı geldi demektir.

 Vücudumuza doğada olmayan  veya sistemimizde karşılığı olmayan bir şey soktuğumuzda  onlardan  kurtulmak için karmaşık bir mekanizma çalışır. Aslında bedenimiz tüm zararlı maddelerden kurtulmak  için programlanmıştır.

 Ancak  dediğim gibi o kadar büyük bir saldırıya maruz kalıyoruz ki ara ara destek vermemiz gerekiyor. Menopozda , kimyasallar östrojen taklidi yaparak hücre içine girmeye çalışır ve zaten dengesizleşen hormonlarımızı olumsuz etkiler.

Bugün ortak yaşadığımız sorunlar;

Hormonal dengesizlik

Sindirim sorunları

Kilo almak

Aldığın kiloları verememek

Düşük enerji

Cinsel isteksizlik

Depresyon

Cilt sorunları

Eklem ağrıları

Duygu durum bozuklukları

Diye kısaca —- özetleyelim.

Tamam Liste pek de kısa olmadı ama …Lütfen söyleyin  hangisini çıkartabilirim ki .. hepsini yaşıyoruz değil mi?

Bedenimizden gelen sinyalleri doğru okumak için bize iyi gelmeyen  şeylerden bir süreliğine uzaklaşıp gözlemlemek harika bir fikir.

Bütünün bir parçası eksik, kırık, ezik ve yaralıysa diğer parçanızla uçamazsınız.

FİZİKSEL ELİMİNASYON

Başlamamız gereken yer mutfağımız olabilir mi?

Vücudumuz her besine farklı zamanlarda farklı tepkiler verir.

Ve bizler  hayatın hızlı temposunda besinlere verdiğimiz tepkilerin pek farkında olamıyoruz.

Genelde besinlerle aramızdaki ilişkiye  Sağlıklı- sağlıksız, yararlı- zararlı – iyi gelen- iyi gelmeyen diye adlandırıyoruz. 

İyi gelmeyen besinlere verdiğimiz cevaplardan alerji bildiğiniz gibi hemen etki eder, hangi yemek alerji yaptı bilirsiniz. Ancak intölerans öyle değil  etkisini farketmek biraz zaman alabilir, öyle olunca da neyin sizi bu hale getirdiği tam netlik kazanmaz, anlamadığınızdan  öyle sessizce sıkıntının geçmesini beklersiniz.Ya da sebebi  başka yerlerde ararsınız.

Arınmaya yediklerimizden başladığımızda karşımıza gluten, laktoz çıkıyor ilk etapta.

 Çağımızın yeni rahatsızlığı  gluten  ve laktoz intoleransı, buğday, arpa, çavdar gibi glutenli gıdaların veya süt ürünlerinin tüketimi ile ortaya çıkan rahatsızlığı, görmezden geldiğimizde kronik hale gelir ve sorun başka yerlere de sıçrar. Ama bence en olumsuz yanı   bu rahatsızlıkları   hayatımızın bir parçası yapmamız ve  çözüm aramayıp  deyim yerindeyse  katlanmamız.Halbuki küçük değişikliklerle yan etkileri ortadan kaldırılabilir.

Tek bir you var bir süre uzak durup bedenizi dinlemek .İşte bu tam  wellbeing hali.

Mesela Sütte bulunan laktozu sindirmeye yarayan laktaz enzimini yeteri kadar üretemediğimizden laktoz emilmeden bağırsaklara geçer ve bazı sıkıntılara sebep olur.

Gluten buğday ve arpa gibi çeşitli tahılların özünde bulunan protein. Sindirimi zor  gluten  içeren yiyecekler bağışıklığın zayıflamasına zemin hazırlar. Eskiden böyle şeyler yoktu, yeni yeni adetler çıktı deyip  popülist  bulabilirsiniz.

Gluten, süt ürünlerini hiç mi yemeyelim diyebilirsiniz.? 

Şöyle düşünün haftada kaç gün  pırasa yiyorsunuz veya kereviz? Peki gluten içeren ekmek, poğaça, börek, grisinileri değil haftada günde kaç kere yiyorsunuz? Veya gluteni sadece tahıllardan mı alıyorsunuz. Kıvam arttırıcı içeren tüm ürünlerde, ketçaptan, hazır salata soslarına , şampuanlara kadar  o kadar maruz kalıyoruz ki, vücut artık isyan bayrağını çekiyor. O yüzden  önce biraz ara vermek ve ardından hayatımıza kontrollü sokmak bize çok iyi gelecek.

Büyük adımlar atmaya hazır değilim  mi diyorsunuz? O zaman

hazır rafine  işlenmiş , katkı maddeli yapay tatlandırıcılı gıdaları hayatınızdan uzak tutarak ilk adımı atın. Şekersiz yeme fikri çok sağlıklı görünüyor değil mi , bu da bizi yapay tatalandırıcılı  besin değeri olmayan gıdamsı şeylere daha sempatik bakmamıza yarıyor.

Şekersiz gazlı içecekler  , atıştırmalıklar  0  kalori olması ile çok cazip görünebilir. Kötü haber!!! Vücut pek kalori hesabını bilmediğinden şekerden daha şekerli yapay   ürünler damak tadının hala şekere  karşı duyarlı olmasına sebep olduğundan her yerde şekeri aramaya devam ederiz.

Peki hazırlık aşamamızda daha neler olmalı? 

& Kuruyemişleri 1 gece suda bekletip süzün ve cam bir kavanozda dolapta saklayın.

& Baklagilleri 1  gün suda bekletip ( günde 2 kere suyunu değiştirerek) kullanın.

& Taze otları  bol bol çiğ olarak  tüketin.

& Baharatlarınızı çeşitelendirin.Kişniş, kimyon , kakule, rezeneyi tohum halinde alıp kendiniz öğütün.

&Rafine sofra tuzu yerine kaya tuzu veya deniz tuzu kullanın.

& Mevsiminde yiyeceklerle beslenin.

Mutfağımızdan başlayalım derken sadece besinlerden bahsederek geçmek istemiyorum.

Mutfaktaki  eşyalar bize destek   olduğu gibi , toksik yükümüzü de arttırabilir.

Çizilmiş , ezilmiş tencere ve tava kullandığımızda kimyasal maddeler yemeğe geçer. Baharatlar ve  yiyecekler bozuk ve eskimiş olduğunda yine bakteri üretmeye başlayacaklarından zarar verir. Temizlik ve hijyen için kullandığımız malzemeler yine toksik madde ihtiva eder.

Neler olduğunu biliyoruz da neler yapabileceğimiz konusunda daha çekimser davranıyoruz.

-Çizilmiş tavalarınızı, tencerelerinizi kullanmayın.

– Döküm, çelik, granit, seramik  pişirme ürünlerini kullanın.

  • Baharat ve baklagillerinizi ışık  almayan, nemsiz, kuru  hijyen  bir yerde cam  kaplar ile saklayın.
  • Plastik poşetlerden çıkartıp hemen saklama kaplarına alın.

-Mutfak ürünlerinizi temizlerken doğal ürünler kullanın.

2 adet portakal kabuğu

 2 adet sıkılmış limon kabuğu

 1 bardak sirke

 Üstünü geçecek kadar suyu bir cam kavanozda 1 hafta bekletin

O süre içinde her limon sıktığınızda kaba ekleyebilirsiniz

sprey aparatlı cam şişeye alıp

 1 tatlı kaşığı doğal kokusuz, katkı maddesiz arap sabunu 

Veya  1 yemek kaşığı pastil sabun ekleyin 

 Çalkalayıp karıştırın

tezgah temizliği için kulanın.

-Yiyeceklerin temizliği için  doğal sirke, karbonat gibi doğal malzemeleri tercih edin.

1 çay bardağı veya sirke

1 yemek kaşığı karbonat

2 lt suyun içinde 15 dakika bekletin 

sonra iyice durulayıp kullanın.

Diğer Eliminasyon adımlarını bir sonraki yazımda bulacaksınız.

Daha kaliteli menopoz süreci için;

” Pelin’le Mutlu Menopoz ” programını linkten inceleyin

https://online.pelinbilgic.com/course-detail/PB-MENOPOZ

Teşekkürler

WELL BEING UZMANI / CHEF PELİN BOZKURT BİLGİÇ KİMDİR ?

Hayatını “Güzel Yaşa Güzel Yaş Al” felsefesi ile tasarlayan Pelin Bozkurt Bilgiç sağlıklı beslenme hakkında doğru bilgiye ulaşmak için Cornell Universitesi Nutrition Healthy Living Eğitimi almıştır. 

Hazırladığı özel tarifleri bir araya getirdiği “Sağlıklı Misafir Sofram” isminde bir kitabı vardır. Ayrıca televizyonda BizimEv TV’de “Pelin’le Geleneksel Lezzetler ve Modern Tarifler” adında bir program sunmaktadır. 

Youtube’da ve Instagram’da kendi kanalında tariflerini ve bilgilerini sevenleri ile paylaşmaktadır. 

Ayrıca daha çok kişiyi Güzel Yaşam Mutfağına çekmek için Açlık Oyunları, Şekere Neden Aşeriyoruz gibi online ve offline eğitimler vermektedir. Sofra, Beef&Fish, Breakfast gibi Türkiye’nin önde gelen yemek dergilerinde yazıları çıkmaktadır. 

Hayat boyu öğrenme yolculuğunda The School of Health Sciences, Ketogenic Diet Nutrition Health Coach, Ayrvedik Well Aging Yoga Terapi Eğitimlerini de heybesine doldurmuştur. Hem eğitim vermeye, hem de danışmanlık vermeye devam etmektedir. 2021 yılında byProtokol Dergisi tarafından “Yılın En Başarılı Sağlıklı Beslenme Ödülü”‘ne layık görülmüştür.

Pelin Bozkurt Bilgiç Sosyal Medya Hesapları

Youtube: Pelin Bozkurt Bilgiç

Instagram: @pelinbozkurtbilgic

Websitesi: www.pelinbilgic.com